29 Temmuz 2011 Cuma

Tek gecelik adamlarla bir ömür boyu

Olmayacak duaya amin denmezmiş. Peki benim bu olmayacak duaların peşinden gitmem  ne olacak? Nasıl oluyorda bunu bile bile aklımın bir tarafı bana olabilme ihtimallerini de gösteriyor? 
Polyanna kadın belki senin için değişir, ego kadın bu adamıda kendine aşık ettiysen helal sana, özgür kadın takma anı yaşa eğlendin işte irdeleme, gerçekçi mantık kadın ben sana söylemiştim en başından biliyordun bulaşma bu adamlara diyor. Bende aval aval onlara bakıyorum.
Daha net, ben bir adama aşık olmak üzereyim. Hayatının birkaç saati dışında onun ne kadar umrundayım bilmiyorum.  Gel gör ki, işte ben hep o an’dayım. Takılı kaldım. O anın gerçek olmayacağını düşündüren o kadar çok şey olmasına rağmen bekliyorum arasın diye.  Akşamki romantik komedi tadındaki halim sabah kalkınca trajikomik hale dönüştü birden.  Tık çıkmayan telefonun düğmesine basıp duymamışımdır belki diye kontrol etmeler, aramayışına zaten o öyle bir adam açıklamaları getirip tek seste yerimden zıplamalar falan. Yani haklı çıkmaktan hiç bu kadar rahatsız olduğumu hatırlamıyorum.
Niye tek gecelik yaşayamıyorum ben? Her duygunun arkasından bir hikaye olmalı mı illa ? bu tanrının lütfu olan boş vermezlik duygusu bir tek erkeklere verilmiş olmaz herhalde. Gerçi öyle olmasaydı  aklımla duygularım tamamen farklı yönde olamazdı. Yine de duygularımın esiri olmuş değilim, o kadarda değil. Ben zaten hiçbir zaman duygularımın esiri olmadım. Hatta istedim yine de olamadım. Bazı ufak kaçamaklar yapmış olabilirim ama onlarda bile mantığımın izleri vardı.
Bir yandan korkutan bir yandan da çekici gelen kısmı bu belki de..
Elimi verdiğim anda kontrolü benden alacağını hissetmek. Hadi bakalım teslim oldum, sen nasıl istiyorsan öyle olsun, duygusu..
İşte tam bu noktada sorgusu suali bitmeyen mantık kadın beliriyor. Ya sonra?
İlk önce ya sonrası yok diyorum. Nereden bileyim ben. Kader kısmet işte yaşayıp göreceğiz. Ama sonra ikinci soru geliyor, bile bile lades  mi? Alıp o lades kemiğini kırıp , tuzla buz edesim geliyor.
Ertesi sabah nasıl uyanmak istediğine karar verme anı işte o an. Çok fazla alternatif yok zaten önünde 3 ya da 4. Umarsızca mutlu ama yalnız, birlikte yeni güne başladığından mutlu, birlikte ya da yalnız ne yaptım ben pişmanlığı..
Sonra tabi soruyorum kendime; adamın gözünün içine  baka baka beni kendine inandırmakla uğraşma, boş ver bu gecenin tadını çıkartalım, diyen sen değil miydin, ee o zaman bu hal nedir kuzum? Tek gecelik adama bir ömürlükmüş gibi anlam yüklemeye çalışmaklarda nedir?
Bırak artık madem öyle sorma kendine onu niye yaptı, bunu niye dedi diye. Kaç kere konuştun o günden sonra, kaç kere aradı, aradığında ne dedi onları düşünde aklını başına topla.
Yani otuz yılım böyle geçti. Hayatına girecek adamlara kriter koy, öyle olsun busu şusu olsun falan,  sonra olmaman gereken adamların hayatına girmesine izin ver, sonra tez zamanda olaya ayılıp kaç kendini avut bi çeki düzen ver. Çok geçmeden aynı düzenin içine düş.
Huzur ve güveni arayan kadının tehlikeli adamlara zaafı çok yakında tüm kitapçılarda!